17 Nisan 2008 Perşembe

Başkanın egosu mu, başkentin logosu mu?

Bu hafta içim dışım logo oldu: Dört oturum pazarlama dersinde, bir oturum da Girişimcilik Kampı eğitiminde o logo şöyle bu logo böyle diye atıp tutunca normal tabii. E madem başladık, sonuna kadar gidelim. Hazır gündemde de logolar var: Konumuz Ankara'nın logosu (Amma çok Ankara yazdım bu ara, gören de Ankaralı sanacak. Rezalet.)

Şimdi bu Ankara'nın vaktiyle Hitit Güneşinden müteşekkil bir logosu vardı. Bence güzel bir logoydu, zaten Ankara coğrafi olarak bir Hitit höyüğünün başkent olmuş halidir. Neyse, Ankara'ya giydirmeye başlarsam sonu gelmez bu yazının. Evet, neyse, Melih Gökçek başkan olduktan sonra "Biz Hititli miyiz bre?" diye kükreyerek 1995 senesinde bu logoyu değiştirdi. Güneş kursu Hititlerin dinsel törenlerinde de kullanılan bir simgedir, bu anlamda Kabe'de putları kıran İbrahim gibi de hissetmiş olabilir kendini bilemiyorum. Enteresan bir insan. Zaten bunu peluş hayvanat bahçesi bahsinde detaylı olarak incelemiştik.

Değiştirdi de ne yaptı, Atakule'yi Kocatepe Camii'nin kubbesi ile kombinlendiği yeni bir logo tasarlattı. İstanbul olsa anlarım da, Kocatepe Camii'nin Ankara'yı nasıl temsil edebileceği üzerinde çok kafa yormak gerek hakikaten. Neyse, kıyametler koptu, davalar açıldı, ama değişen bir şey olmadı: Logo, Ankara Büyükşehir Belediyesinin bütün kurumsallarından şehrin her köşesine kazındı. Logar kapaklarına, alttan üstten geçitlerin duvarlarına, otobüslere, metrolara, kısacası her yere. Tabii takdir edersiniz ki bu değişiklikler için milyonlarca dolar da para harcandı.

Şimdi geçenlerde, bu 1995 yılında açılan dava sonuçlanmış (Hukuk sistemine bak, maaşallah maaşallah). Ankara 3. İdare Mahkemesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Hitit Güneşi’nin yerine yaptırdığı cami ve minare figürlü Ankara amblemini esastan iptal etmiş. Bu ne demek, yani artık Melih Gökçek'in kendi döneminde tasarlanan logoyu kullanması yasal değil.

Peki, şimdi ne olacak? Valla orası biraz karışık. Muhtemelen Melih Gökçek kendi logosunu kullanma konusunda ısrarcı davranacak, bu da hukuka aykırılık demek. Öte yandan, logonun eski haline döndürülmesi söz konusu olursa daha önce harcanan para baştan harcanacak (Bu arada eğer eski logoya dönülecekse, o logoyu da biraz revize etsinler isterim, çok eski kalmış kendisi). Tabii bu paranın kimin cebinden çıktığını bilmek için kahin olmaya gerek yok.

Galiba her halükarda olan yine bize olacak. Eee, ne demişler: Kiminin egosu, kiminin logosu.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Hocam süpersiniz walla,
ne kadar güzel bir yazı olmuş tebrik ediyorum sizi.(Gerçi ben kim oluosam dimi ama:))
Bundan sonra blogunuza sıkı bir takipçi kazandınız:)).
Girişimcilik kampından girişimci adayı Numan...

Melike Demirbağ Kaplan dedi ki...

Teşekkür edrim Numan, o sizin süperliğiniz. Umarım kampta iyi vakit geçirmişsinizdir. Sunumun sonunu bağlayamadık ama inşallah başka bir zamana diyelim :)

Unknown dedi ki...

Hocam kimin cebinden çıktığı malum beni merak ettiğim konu kimin cebine girdiği bilmem ne dersiniz???

Unknown dedi ki...

Hocam paranı kimin cebinden çıktığı malum ama benim merak ettiğim kimin cebine girdiği bilmem ne dersiniz???