17 Mart 2008 Pazartesi

Burası Panora, buradan çıkış yok

Geçen hafta iş güç nedeniyle dünyanın bence en çirkin kentlerinden biri olan Ankara'daydık malumunuz. Cem'in "Atatürk gelmese köymüş lan burası" şeklinde tanımladığı Ankara'da pazarlama konusunda bol bol malzeme biriktirdiysem de, yazmaya anca fırsatım oluyor. Telafi dersleriyle birlikte 24 saat ders yapacağımız bu çılgın haftada nasıl olacak, o da ayrı mesele ya. Neyse.

Ankara, alışveriş merkezleri furyasından nasibini almış. Üç-beş sene öncesine kadar bir Karum'u bir de büyükçene bir Migros'u olan başkent, son senelerde bu makus talihini yenip alışverişin hazzına kucak açmış görünen o ki. Biz bu alışveriş merkezlerinin en yenilerinden biri olan Panora'ya uğradık. Öğlen saati, karnımız zil çalıyor, iki kuple bir şeyler atıştıralım niyetindeyiz.

Güzel bir mekan, ışıklandırma süper. Tam ortasında kocaman bir daire var, binanın kubbesinin altına denk geliyor. Temel olarak siz bu dairenin etrafında dönüyorsunuz. İkinci katta dev akvaryumlar ve içlerinde deniz hayvanatı var. Buraya kadar her şey iyi.

Yalnız, alışveriş merkezinin tamamını gezelim diye kasten yapmış olsalar gerek, bir kattan bir kata geçmek ya da binadan çıkmaya çalışmak bir işkence. Örneğin üçüncü kattan ikinci kata inen merdiven binanın bir yanındayken, ikinci kattan birinci kata inen merdiven tam zıt cenapta ve bu her katta yaklaşık 50-60 metre yürümek anlamına geliyor. Bir asansör var gerçi, ama o da bozuk olduğundan, biz binadan çıkamadık efendim özetle. Çıkış için bulabildiğimiz tek kapı binanın arka tarafına açılınca, abuk sabuk mekanlardan zıplamak suretiyle ön kapıya 10-15 dakikada ulaşabildik. 7 yıldızın var ama iki tane kapın yok. Neyleyim ben öyle yıldızı.

Mimari çok önemli. Eğitim şart ayrıca.

4 yorum:

Çağrı Uygur dedi ki...

bezdirici bir pazarlama taktiği bu bence.Keşke Cepa alışveriş merkezine gitseymişsiniz ve mimariyi görseymişsiniz.Bu dediğiniz olayın aynısı armada alışveriş merkezindede var gerçekten can sıkıcı.

Melike Demirbağ Kaplan dedi ki...

Ankara'da onlar da di mi?

Sevmiyorum ya zaten o şehri. Hiç bir şeyinde hayır yok.

Neverlasting dedi ki...

4-7 Ocak tarihlerinde Ankara'dayken Panora'ya ben de uğramıştım. O aşağıdaki "Piri Reis" harita(-msı)sının yanında, üstünde veya direkt olarak o haritayı fotoğraflamak yasakmış, daha çekemeden güvenlik görevlileri tarafından engellendik. Onu geçtim, çıkışı biz de bulamadık, bu yüzden son müşteri servisini kaçırdık ve epey yürümek zorımda kaldık.

Ankara'da doğdum ama son gidişimde gördüm ki, peh peh peh...


Sarper :)

Melike Demirbağ Kaplan dedi ki...

Sarper bey hoşgeldiniz :)

Demek bu kapıyı bulamayan bir ben değilim. Neyse yarın öbürgün Panoradan bir adam gelip "Yok efendim o sizin beceriksizliğiniz" derse sizi şahit yazdım, ona göre.